Gucu hayatını basa sarmaya yetmeyen anne

Çok ama çok şanslı olduğumu düşünerek evlediğim eşim daha ilk günlerde beni şaşırtmayı başarmıştı. Çok kibar olmadığını biliyordum ama ağzından bu derece kaba kelimelerin çıkabileceğini tahmin bile edemezdim. Ömrü hayatımda duymadığım kelimeler havalarda uçuşurken, kelimelerin ruhları da canlanmadan duramıyorlardı tabi. Nasıl durabilirlerdi ki, kullandığı kelimeler onda can buluyordu besbelli ama bunu değil kabul etmek duymazdan gelmeye çalışarak yok sayıyordum. Yok saydığım bir hayatın içinde yok oluş yolunda hızlıca ilerlerken birden kendimi varolduğum evin yolunda kaçarken bulmuştum. Kaçışımın farkında olmadığım için geri dönüşüm de o kadar zor olmamıştı. Ama zor olan bir hayatım olacağı kesindi. Öyle de olmuştu, zorluklar anne olmamla azalmadığı gibi anneliğimin beni iyice hassaslaştıran yanı, itelenip kakıldıkça beni çocuğuma iyice bağlamıştı. Sevgisi büyüktü benim eşimin öyle büyük öyle coşkuluydu ki, coşkusunun içinde bana ne yaptığının farkına bile varamıyordu, ona göre herşey çok normaldi. Tutanacak dal gibi gördüğüm çocuğumun benim dallarıma ihtiyacı olduğunu farkettiğimde ise zorluk benim için tarif edilemezdi. Güçsüzdüm, pişmandım, yorgundum, hayatımı geri almak, yeniden başlamak çok istiyordum. Gücüm hayatımı başa sarmama yetmemişti ama güçsüz sandığım çocuğumun dallarına öyle bir tutunmuştum ki, hayat şimdi benimdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir